Alanyasporumuz son düzlükte ecel terleri döktüğü bir sezonu geride bıraktı. Gelenler, gidenler ve teknik direktör değişiklikleri, umulmayanlar ve psikolojik harpler ile geçen sezonun ardından aynı rüyayı tekrar görmek istemeyen yönetim ‘eksik’ olan takımı çabucak tamamladı ve alternatifli bir kadro kurdu. Belki tüm isimleri sayamayız ama bazı isimlere muhakkak değinmemiz gerekir.
Önce kayıplardan başlayalım. Geçtiğimiz sezonun iyilerinden olan ve seviye olarak Süper Lig’de yetkin bir oyuncu Richard, takıma bonservis de kazandırarak ülkesine döndü. Takıma -1.5 yazar.
Geçtiğimiz sezon takımın gol yükünü çeken ve mücadelesi ile ön plana çıkan Cordova da İsviçre’de yeni bir meydan okumaya karar verdi. Bu da bir fesihli transferdi ve Alanyapsor’un kasasına buradan 2 Milyon Euro girdi. Gelenleri hesaba katmadan bu transferin de takımı hayli zayıflattığını söyleyebiliriz. Vilhena ve Anderson için kayıp ifadesini kullanmak olmaz. Zira Anderson ve Cordova ilk sezonlarındaki performanları anlamında ‘2si 1 forvet etmez’ yorumlarını sıklıkla duyuyorduk. Anderson’dan da bonservis alındığını hesaba katarsak Anderson-Cordova ikilisinden maksimum maddi fayda alındığını söyleyebiliriz. Yani gidişi ile takımı zayıflatanlardan ciddi gelir elde edildi ve Anderson’dan da zarar edilmemiş oldu.
Peki gelenler? Hadergjonaj, Ui Jo Hwang, Fatih Aksoy takımda tutularak hem ana kadro daha çok bölünmeye uğramadı hem de geleceklerle rekabet ortamı kızıştı. Fidan Aliti ve Ümit Akdağ’ın süren sözleşmeleri uzatıldı. Ümit Akdağ’ın hem genç hem de Avrupa pasaportunun olması biraz daha forma bulması halinde iyi paralara satılabileceğini gösteriyor. Hali hazırda da teklif haberlerini duyuyoruz. Takıma katılan oyunculardan Maestro, geçtiğimiz sezon müthiş bir istikrar yakalamış ve Süper Lig’de her takımda oynayabilecek yetenekleri olan 2003 doğumlu bir oyuncu. Bu anlamda Richard’ın gidişini bize unutturacak bir oyuncu. Bu transferde emeği geçenleri tebrik etmek lazım. Zira birçok Anadolu kulübü ve Avrupa’dan oyuncuya teklifler olduğunu da okuduk. İleri rotasyonuna dahil olan Uchenna Ogundu ise süratiyle bilinen ve 1e1’de çok iyi ivmelenen yapısıyla teknik direktöre ‘senaryo imkanı’ sunan yapıda bir oyuncu. Güven Yalçın ise teknik ve şut gücüyle bilinen, boğuşmayı seven, Süper Lig’de doyurucu skor katkısı vermiş ve hâlâ verecekleri olduğuna inandığım bir yetenek. İzzet Çelik belki şu an çok ön plana çıkmadı ama hem U21 Milli Takım oyuncusu hem de enerjisi, dribbling yeteneği ve dayanıklılığı ile takıma merkezde ferahlık sağlatacak bir oyuncu. İzzet bence hayli değerli bir transfer oldu. Alt ligden transfer edilen İbrahim Kaya da rotasyonda ileriye atabileceğimiz güçlü bir oyuncu. Bruno Viana ise savunmada geçtiğimiz sezon gördüğü 2 kırmızı kart nedeniyle endişe yaratan bir oyuncu. Fakat kariyerinde 334 maçta toplam 4 kırmızı görmüş. Muhakkak teknik ekipçe incelenmiş ve gerekli değerlendirmeler yapılmıştır. Her oyuncunun her yönü iyi olacak diye bir kaide yok. Güçlü yönlerini işletip zayıf yönlerini en aza indirecek uyarıları yapmak da hocaların görevi zaten.
Netice olarak gelen-giden dengesinde kadronun bir üst seviyeye çekildiğini düşünüyorum. Fakat yine de ileride skor katkısı yapabilecek bir kanat oyuncusu daha alınması gerektiği aşikar. 3-4-3 ya da 3-2-5 sisteminde stoper ve ileri oyuncularından tasarruf edilmemeli.
Sistem takımı olarak ligin sonunu iyi getirmiştik. Şimdi sezonu Fenerbahçe deplasmanı ile açacağız. Rakibin Avrupa maçının olması hem son durumlarını görmek hem de bize nispeten daha az hazırlanma imkanı olması açısından avantaj teşkil eder. Umarım enerjiyle ve sisteme bağlı kalarak sert bir açılış yapar ve zor başlangıç fikstürünü lehimize çevirmeyi başarabiliriz.