Küresel anlamda diyabet hızlı bir artış göstermeye devam ediyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu’na göre dünyanın en yüksek diyabet artışına sahip 10 ülkesinden 4’ü Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da bulunuyor. Özellikle Türkiye,Katar,Mısır,Suudi Arabistan gibi ülkelerde artış endişe verici bir boyutta.
Orucun sağlığa faydalarını araştıran 108 çalışma sonucunda oruç tutmanın kilo verme,insülin direncini azaltma,kan şekeri ve kan lipid düzeyini düzenleme,obezite,diyabet,kardiyovasküler hastalıklar ve kanseri önleme,sinir hücresi dejenerasyonundan koruma gibi etkileri olduğu belirlenmiş. Ayrıca oruç tutmanın sağlıklı kalma süresi ve ömrü uzattığı da bulgular arasında. Bu nedenlerle sağlıklı bireylere oruç öneriliyor. Ancak diyabet,hipertansiyon,mide ülseri gibi kronik hastalığa sahip bireyler için bu durum biraz farklılık gösteriyor.
Yapılan çalışmalar çoğu diyabetli bireyin birçok risk faktörüne rağmen oruç tuttuğunu göstermekte. Peki bu risk faktörleri neler?
Orucun diyabetli bireylerde etkileri
Ramazan ayında uzun saatler aç kalma,diyabetli bireylerde normal bireylere göre daha farklı şekillerde etkilenmesine neden olmaktadır.
Ramazanda oruç sırasında açlık iftar saatine kadar aşama aşama artar ve iftar saatinde en yüksek seviyeye ulaşır. Bu durum diyabetik bireylerde kan şekeri seviyesinin tehlikeli sınırlara düşmesine neden olur. Kısaca özetlersek;hipoglisemi, hiperglisemi, dehidrasyon ve tromboz riski listenin başında gelmekte.
Diyabetli bir hastanın oruç konusunda yapacağı ilk iş,uzman hekimin görüşünü almak olmalı. Hekim tarafından uygun görülmesi durumunda tedavi ve beslenme programının yeniden düzenlenmesi gerekir. Doktor tarafından diyabet tipinin ne olduğu,organ hasarının olup olmadığı,insülin kullanıp kullanmadığı,kullandıysa hangi protokolü uyguladığı araştırılmalı.
Diyabetli bireyler için ramazanda beslenme önerileri
- Tip 1 ve Tip 2 diyabetli bireylerin kişiye özel dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı sayesinde risklerden uzak kalmaları sağlanır.
- Günlük alınması gereken kalori iftar,sahur ve iftar sonrası ara öğün olarak bölünmeli.
- Düşük glisemik indeksli, yüksek lifli karbonhidratlar,doymuş yağ içeriği düşük proteinler ve sağlıklı yağlar tercih edilmeli.
- Özellikle işlenmiş ürünlerden ve nişasta içeren yiyeceklerden kaçınılmalı.
- Sahurda uzun süre tokluk sağlayacak kompleks karbonhidratlar tercih edilmeli ve yeterli ölçüde protein alınmalı.
- İftarda oruç su ve 1-2 adet hurma ile açılmalı. 10 dakika ara verip sonra yemeye devam edilmeli.
- Oldukça çok çiğneyerek yavaş yemeye dikkat edilmeli.
- Yemeğin yanında veya hemen üzerine meyve tüketilmemeli.