Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapılan görüşmelerde, delegeler yapay zekanın fırsatlarını ve risklerini tartıştı. Teknolojinin refah için fırsatlar sunduğunu, etik sorunlar yarattığını belirttiler. Birleşmiş Milletler delegeleri, uluslararası toplum için kapsamlı düzenleme gereği konusunda anlaştı.
İnsan hakları ve etik ilkelerin korunması
Karar gereği, geliştiriciler ve uygulayıcılar yapay zeka sistemlerini oluştururken ve kullanırken insan haklarına saygı gösterecek, kişisel verileri koruyacak, ayrımcılığı yasaklayacak, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi temel etik ilkeleri ön planda tutacak. Ayrıca, yapay zeka sistemlerinin insan sağlığı ve güvenliğine zarar vermemesi, bireysel özerkliği ve mahremiyet hakkını ihlal etmemesi de önemli kriterler arasında yer alacak.
Yapay zeka teknolojisinin sorumlu kullanımı
Karar kapsamında, uluslararası bir kurul yapay zeka teknolojisinin kullanımını izleyecek ve denetleyecek. Bu kurul, yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımına yönelik standartlar belirleyecek. Aynı zamanda üye ülkelerin uygulamalarını düzenli olarak denetleyecek.
Birleşmiş Milletler karar kapsamında, yapay zeka teknolojisinin kötüye kullanımını önlemek amacıyla hukuksal yaptırımlar uygulayacak. Özellikle askerî amaçlar, kişisel verilerin izinsiz toplanması ve manipülatif algoritmalar gibi riskli alanlarda uygulayıcılar sıkı kontroller gerçekleştirecek.
Eşitlik ve fırsat eşitliğinin sağlanması
Karar, yapay zeka teknolojisinin toplumsal faydalarının adil şekilde dağıtılması gerektiğini de vurguluyor. Bu doğrultuda, BM azgelişmiş ülkeler ve dezavantajlı grupların da yapay zeka teknolojilerine erişiminin kolaylaştırılmasını hedefliyor.
BM Genel Sekreteri António Guterres, kararı önemli bir adım olarak nitelendirdi. Üye ülkelerden kararı samimiyetle uygulamalarını bekliyor.