İstanbul ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yapılan açıklamada, FETÖ’nün TSK içerisine sızmış ve henüz deşifre edilememiş üyelerinin varlığına dikkat çekildi. Örgütün, devletin anayasal düzeni ve bekası açısından en büyük tehditlerden biri olduğu vurgulandı. Soruşturmalarda, örgütün “ankesörlü hatlar” ve “kontörlü hatlar” üzerinden kurduğu gizli iletişim ağları kilit rol oynadı. Büfe, market veya fatura ödeme merkezlerindeki sabit hatlardan yapılan bu örgütsel iletişim, şüphelilerin tespitinde en etkili yöntem olarak öne çıktı.
1918 OPERASYON, 28 BİN ŞÜPHELİ
Başsavcılıklar ve Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın ortak çalışmasıyla oluşturulan sabit hat veri havuzu, Türkiye genelindeki 80 ilin adli birimleriyle paylaşıldı. Bu veri havuzu sayesinde, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana FETÖ mensubu olduğu tespit edilen 28 bin 262 şüpheli belirlendi. Bunlardan 25 bin 869’u gözaltına alınırken, 9 bin 55’i tutuklandı, 13 bin 972’si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan 9 bin 533 şüphelinin (%37) verdiği bilgiler, örgütün yapısını ve işleyişini deşifre etmede kritik rol oynadı.
176 ŞÜPHELİYE DEV OPERASYON
Son operasyonlarda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 1’i Hava Kuvvetleri, 31’i Jandarma Genel Komutanlığı, 29’u Kara Kuvvetleri ve 7’si Deniz Kuvvetleri’nden olmak üzere toplam 68 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Şüpheliler arasında 2 yarbay, 1 binbaşı, 5 yüzbaşı, 5 teğmen ve 59 astsubay/uzman çavuş bulunuyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise 16’sı Hava Kuvvetleri, 86’sı Kara Kuvvetleri, 6’sı Deniz Kuvvetleri’nden toplam 176 zanlıyı hedef aldı. Bu zanlılar arasında 11 albay, 16 yarbay, 46 binbaşı, 27 yüzbaşı, 5 teğmen, 1 astsubay ve 2 kapatılan askeri okul öğrencisi yer alıyor. 174’ü muvazzaf olan bu şüphelilerden 158’i gözaltına alındı, kalanların yakalanması için çalışmalar sürüyor.
