Olay, 25 Haziran Çarşamba günü saat 02.00 sıralarında Kemer’in Göynük Mahallesi’nde meydana geldi. Uyuşturucu etkisinde olduğu öne sürülen M.A.A., ailesinin evine geldi. Üst kattaki odasına çıkan genç, iki kez buzdolabına inip yiyecek aradıktan sonra madde kullanarak çığlıklar atmaya başladı. Annesi Aygün Aktürk, oğlunu sakinleştirmek için yanına gitti ve torununa “Su getir” diye seslendi. Torun suyu almaya giderken bir düşme sesi duydu. Üst kata çıktığında babaannesini yerde hareketsiz buldu ve hemen 112’yi arayıp komşulardan yardım istedi. Torun, “Babaannem nefes alıyordu ama kımıldayamıyordu. Sanırım M.A.A.’nın eli çarptı, kafasını duvara vurdu” dedi.
MÜDAHALELERE RAĞMEN KURTARILAMADI
Olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri, Aygün Aktürk’ü hayata döndürmek için yoğun çaba sarf etti. Kemer Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Aktürk, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Jandarma, M.A.A.’yı gözaltına aldı ve aynı gün “taksirle ölüme sebebiyet” suçlamasıyla tutuklandı. Genç, olay sırasında kendisinde olmadığını iddia etti.
“BU ÇOCUK BİZİ ÖLDÜRECEK” MESAJI
Aygün Aktürk’ün, olaydan bir saat önce iş seyahatindeki eşi Zeki Aktürk’e gönderdiği sesli mesaj ortaya çıktı. Mesajda, “Bu çocuk ne bilgisayar, ne telefon, ne bisiklet bıraktı. Para isteyince bağırıyor, ‘hepsini öldüreceğim’ diyor. Bizim sonumuz ölüm. Sen bizi bununla bırakıp gidemezsin. Gözleri dönüyor, bir buçuk milyarı bir günde yedi. Bu çocuk bizi öldürecek” dediği öğrenildi. Zeki Aktürk, “Yetkililer uyuşturucu kullanıcılarını serbest bırakmasın. Oğlum annesinin ölümüne sebep oldu, bu unutulmaz bir acı” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
GÖZYAŞLARIYLA SON YOLCULUK
Aygün Aktürk’ün cenazesi, bugün Kemer’de kılınan namazın ardından uçakla İstanbul’a götürüldü ve Ümraniye Çavuşbaşı Mezarlığı’nda defnedildi. Olayla ilgili soruşturma sürerken, aile ve bölge halkı büyük bir üzüntü içinde.