Hangisi daha iyi yıkar?

HANGİSİ DAHA İYİ YIKAR
Yasa dışı iktisadi faaliyetler ile elde edilen para aklanmak ve bu paranın sahipleri de bu kara paraları aklamak isterler.

NASIL MI?
. İnşaat sektörü. Kamu ihaleleri, alt ve üst yapı hizmetleri, konut inşaatları.
. Ulaşım. Şehir içi ve şehir dışı taşımacılık.
. Otelleri lokantalar, eğlence mekanları.
. Giyim. aksesuar, parfümeri mağazaları.
Bu sayılanların hepsinin bir maliyeti vardır. Bu maliyetler kara para aklanır iken kazançları da etkilemektedir. Gelir vergisi, Ü:T:V , K.D:V gibi vergiler, çalışanların yükselen ücretleri ve S.K.G primleri, girdileri yükseltmek için naylon fatura harcamaları ciddi miktarlarda para kaybına neden olmaktadır.
İnşaat sektöründe ; konut ve iş yerlerinin satışlarında ise tekrar aklanması gereken yüksek meblağlar oluşmaktadır. Belediyelerce belirlenen emlak fiyatlarının çok üzerinde satışlar yapıldığı ancak resmi evraklarda gerçek satış-alım fiyatlarının yer almadığı, alanın da satanın da vermeleri gereken vergileri vermedikleri herkesin malumudur.

 BORSA DAHA MI İYİ YIKIYOR?
Borsa da her gün yüzlerce şirketin binlerce hissesi işlem görmektedir. Milyonlarca liralık hisse alıp satan, burada adeta oyun oynayan büyük para sahiplerini çok büyük miktarlar kazanır iken küçük yatırımcıların paralarının yok olduğu anlatımlar ile bilinmekte ve basına da yansımaktadır.
Birileri yurt içi fakat çoğunlukla yurt dışı ve özellikle kara paranın pek te takip edilmediği ülkelerde tabela şirketleri kurmaktalar.
Spor kulüpleri, hayır dernekleri gibi kuruluşlara üye olarak ve bağışlar yaparak kendilerine iş dünyasında sosyal çevre edinmekteler.
Mahalli basın ve giderek ulusal basın da özel ve iş hayatların da yer almakta ve karlı yurt içi ve yurt dışı yatırımlar yaptıklarından bahisle tanınmakta ve her vesile ile iktidar partilerinin yöneticilerine yakın durarak kendilerine siyasi güvence yaratmaktadırlar.
Bilinen o ki, organize suç örgütlerinin olmaz ise olmazı siyasi erk içine sızmaktır.
Borsa da, durumu iyi olmayan şirketlerin düşük fiyatlı kağıtları belli bir plan dahilin de giderek yükselen miktarlar da alınmakta ve belli bir üst sınıra gelindiğin de satılarak kaynağı belli az masraflı aklanmış büyük miktarlar kazanmaktadırlar.
Peki bu kadarla kalınıyor mu? Elbette hayır.

YENİ BİR ÇÖKME ŞEKLİ Mİ?
Bir şirketin borsada ki hisselerinin yüzde beşini alan gerçek veya tüzel kişileri o şirketin hesaplarını inceleme, genel kurulu toplama , yönetimin de yer alma hakları doğuyor.
Ne güzel değil mi. Her şey yasal ve hak. Mal varlığı milyarlarca lira değerinde bir şirketin hisselerinde sadece yüzde beşi ile yönetime giriyorsunuz.
Girilsin canım ne olacak zaten yasal diyebiliriz, diyebilirsiniz.
Niyet iyi ise akıbet iyidir. Niyet kötü ise ki, biz kötü adamların kötü niyetinden bahsediyoruz. Bakın ne oluyor?
Yönetime giriyorlar sermaye arttırımına gidiyorlar, şirket turizm de taşımacılık, otelcilik yapıyor ise ki temel de bu şirketler hedef alınıyor, kara paranın rahatlıkla aklanabileceği mülklere rahatlıkla sahip olunuyor.
Peki bu şirketlerin esas sahipleri ; yıllarca kuşaklar boyu helal para ile kurup sahip oldukları mallarını koruyamıyorlar mı, bu adamlara bir şey diyemiyorlar mı?

SİZ NE DERSİNİZ?

Exit mobile version