OPERASYONLAR HUKUKSUZ İDDİALARA DAYANIYOR
CHP Alanya İlçe Başkanı Bülent Kandemir, yaptığı açıklamada, operasyonların CHP’li yöneticilere yönelik bir hukuk darbesi olduğunu vurguladı. Kandemir, şu ifadeleri kullandı: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanmasıyla başlayan 19 Mart darbesi, 31 Mayıs sabahı beş ilçe belediye başkanımız, eski bir milletvekilimiz ve bazı belediye yöneticilerimizi kapsayan yeni bir operasyon dalgasıyla devam ettirilmektedir. Partimize yönelik darbe girişimi, esasen millet iradesine yapılmaktadır. AKP iktidarı, yargı eliyle ve besleme yandaş basın marifetiyle ortaya attığı asılsız, uydurma, hayal mahsulü, FETÖ taktikleriyle oluşturulmuş sözde delillerini, işbirlikçi iş insanı, gizli tanık ve gizlenen tanıklarla Türk Milleti’ne kabul ettirmeye çalışmaktadır. 20 Mayıs tarihli basın bültenimizde söylenmiştir; Genel Başkanımız miting meydanlarında haykırmaktadır; Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere belediye başkanlarımız ve yöneticilerimiz hakkında ortaya atılan iddialar, hukukun temel ilkesi olan maddi dayanaktan yoksundur, çelişkilerle doludur, ‘iftira at kurtul’ baskısıyla oluşturulmaktadır. Başkanlarımıza iftira atmaları için tutuklular tehdit edilmekte, cezaevinden kimseye haber vermeden ve avukatı olmadan savcılığa götürüp iftiracılığa zorlanmaktadırlar. Operasyonlar, AKP içinde dahi yetki tartışmalarını gündeme getirecek kadar genişletilmiş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla Adana’daki ilçe belediye başkanlarını gözaltına alacak seviyeye ulaşmıştır. CHP’den seçilmiş belediye başkanları için hiçbir norm tartışmasına gerek duyulmamakta; CHP’li kamu yöneticileri, AKP iktidarının hukuk darbesinin açık hedefi haline gelmiştir.”
ASLISIZ İDDİALAR VE TARTIŞMALI İŞ İNSANI
CHP Alanya İlçe Başkanı Bülent Kandemir, son operasyonların 15 yıl önce Diyarbakır’da tostçuluk yapan, ancak bugün AKP iktidarının ihale şampiyonlarından olan bir iş insanının asılsız suçlamalarına dayandırıldığını belirtti. Kandemir, “Bu tostçu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden 2 milyon dolar alacağını tahsil edebilmek için belediye çalışanlarına 1 milyon dolar rüşvet verdiğini iddia etmektedir. Bu iddia gülünçtür, 5 yaşındaki bir çocuğun dahi mantık süzgecinden geçmeyecek kadar alçakçadır. Aynı tostçu, ihalelerin büyük bölümünü AKP’li belediyelerden aldığı, bir AKP’li belediyeye Audi A8 L hediye ettiği kamuoyuna yansımıştır. Özetle, bu müfteri tostçu, ihaleleri AKP’li belediyelerden aldığında sorun oluşmamakta, ancak CHP’li belediyelerden ihale aldığında birden rüşvetçi olmaktadır. Her ne hikmetse, bu tostçu için AKP iktidarı, şeytanın bile aklına gelmeyecek bir şekilde Köy Kanunu’na petrol istasyonlarıyla ilgili bir madde ekleterek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin reddettiği petrol istasyonu için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ruhsat verilmesini sağlamıştır. AKP iktidarında bunu yapabilecek kaç kişi olduğu kamuoyunun dikkatine sunulmaktadır.”
MİLLET İRADESİ VE EKONOMİK KRİZ
Başkan Kandemir, operasyonların Türk ekonomisine ve toplumuna zarar verdiğini ifade ederek, “Aziz Türk Milleti bu darbe girişimini, hukuksuzluğu, kalleşliği görmüş ve kabul etmemiştir. Türk ekonomisi bu darbe girişiminden büyük yara almıştır. İşçimiz, memurumuz, çiftçimiz, emeklimiz derin bir yoksulluk içinde, adeta açlıkla sınanmaktadır. İşsizlik tarihimizde hiç olmadığı kadar yüksek seviyededir. Türk ekonomisi tamamen borca batmıştır ve dünyanın en yüksek reel faizini ödemektedir. Suriye’de iç savaş tehlikesi kapıdadır ve inisiyatif tamamen İsrail’e bırakılmış durumdadır. 12 milyon geçici sığınmacı Türk ekonomisinin kamburu haline gelmiştir. Milletimiz artık anlatılan refah masallarına inanmamaktadır. Yandaş anketçiler dahi bu 19 Mart darbesinin Türk halkı nezdinde kabul görmediğini ifade etmektedirler. Bu duruma sinirlenen iktidar zulmünü artırmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkenin kurucu partisidir, hanı da yolu da yapandır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. Aziz Türk Milleti, CHP’ye ve Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere CHP’li kamu yöneticilerine yapılan zulmün farkındadır, onları asla yalnız bırakmayacaktır. Kurtuluş yakındır, kurtuluş millet iradesindedir, kurtuluş derhal yapılması zorunlu hale gelen seçimdedir.”
