Proje kapsamında kurulacak 10 rüzgar türbini, yıllık yaklaşık 200 milyon kWh elektrik üretimiyle Alanya’nın enerji talebine önemli bir destek sunacak. Elektrik Depolama Tesisi ile entegre çalışacak santral, enerjinin daha verimli kullanılmasına olanak tanıyarak şebeke istikrarını güçlendirecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED sürecinde, halkın görüşleri ve komisyon değerlendirmeleri dikkate alınarak projenin çevresel etkilerinin en aza indirileceği belirtildi.
BÖLGESEL KALKINMAYA KATKI
Alanya’nın turizm ve tarım ağırlıklı ekonomisine yenilenebilir enerjiyle yeni bir soluk getirmesi beklenen proje, yerel istihdamı artırma potansiyeli taşıyor. İnşaat ve işletme aşamalarında bölge halkına iş imkânları sunacak olan santral, aynı zamanda enerji maliyetlerini düşürerek ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacak. Projenin, Türkiye’nin 2023’te 109.348 MW’a ulaşan toplam elektrik kurulu gücünün %28’ini oluşturan yenilenebilir enerji kapasitesini daha da ileriye taşıyacağı öngörülüyor.
ÇEVRESEL HASSASİYET VURGU
SUÇED olumlu kararının alınmasında, projenin çevreye olası etkilerinin titizlikle değerlendirildiği ifade edildi. Rüzgar türbinlerinin gürültü kirliliğini önlemek için ses izolasyonlu gövdeler kullanılacağı, santralin orman alanlarına zarar vermeyecek şekilde planlandığı belirtildi. Ayrıca, proje sahasının Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı’na uygunluğu da onaylandı. Ancak, sosyal medyada bazı kullanıcılar, benzer projelerin doğa üzerindeki etkilerine dikkat çekerek daha sıkı denetim çağrısında bulundu. Türkiye’nin enerji politikalarında yenilenebilir kaynaklara verdiği önem, bu tür projelerle somutlaşırken, Alanya’daki santral, “Terörsüz Türkiye” vizyonuyla paralel olarak enerji güvenliğini güçlendirme hedefini destekliyor. Projenin, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında gerekli lisans ve izin süreçlerini tamamlayarak 18 ay içinde inşaat aşamasını bitirmesi planlanıyor.